İş hayatında beden dili nasıl kullanılır? Doğru beden dili için nelere dikkat etmek gerekir? Beden diliniz neler anlatıyor?
İş hayatında beden dilini kullanmak kolay değildir. İster bir iş adamı, ister bir devlet memuru, ister esnaf olun; insanlarla iş yapıyorsanız, onlarla etkili bir şekilde nasıl iletişim kuracağınızı bilmeniz gerekir.
İletişimin yüzde 93’ü sözsüz gerçekleşir. Bu nedenle, söylediğiniz kelimelerin ötesinde beden dilinizin ne söylediği çok daha önemlidir.
İşte karşımızdakinin beden dilini daha iyi anlamak ve daha etkili iletişim kurmak için, beden dili hakkında 11 ipucu;
1. Yansıtma Yapın
Tablo
Yansıtma, konuştuğunuz kişinin yaptığı hareketleri ona fark ettirmeden yapmaktır. Karşınızdakinin yaptığı her hareketi bariz bir şekilde dalga geçer gibi aynalamak elbette doğru değildir. Fakat bazı hareketleri belli etmeden yapabilirsiniz.
Kollarını kavuşturmuşsa kollarınızı kavuşturmak, yumuşak bir tonda konuşuyorsa yumuşak konuşmak ya da gözlerini sizden çekmiyorsa sizin de karşınızdakinin gözlerinin içine bakmanız, aranızdaki iletişimi güçlendirecektir. Bu, kendilerini size yakın hissetmelerini sağlayacaktır ve beden dili konusunda gerçekten çok etkilidir. Bu yöntem her yerde kullanılabilir. Ancak özellikle, iş toplantılarında ve yeni biriyle tanıştığınızda çok daha yararlı olacaktır.
2. Gereksiz Düzeltmeler Yapmayın
Genellikle erkeklerin gergin olduklarında yaptıkları bazı hareketler vardır; Kol düğmesini, kol saatini, kravatı veya ceket düğmelerini düzeltmek gibi. Bütün bu hareketler karşı tarafa, özgüven eksikliği izlenimi verir. Kalabalık bir ortamda yürürken, yanında güzel bir kadın varken, sahnede konuşma yaparken, erkeklerin çok defa bu tür hareketler yaptıklarını görürüz.
Bu hareketlerin bilinçaltında yatan sebebi, kollarla vücudu örtmektir. Gereksiz şeylerle oynamaktan, vücudunuzu gizleme çabasından vazgeçin. Bunun yerine kollarınızı iki yanda tutun ve gittiğiniz her yere başınız dik bir halde, kendinize güvenerek yürüyün!
3. Güçlü Görünün
Beden dilinde, güç pozu olarak adlandırılan hareketi, özellikle kendinizi gergin hissettiğiniz toplantılardan önce yapmanız, kendinize olan güveninizi tazeleyecek ve rahatlamanızı sağlayacaktır. Bu hareket şu şekilde yapılır.
Başınızın üzerinde kollarınızı yukarıya kaldırarak V şekli oluşturmaya güç pozu adı verilir. Bu hareketi 2 dakika boyunca yapmak, psikolog Amy Cuddy’nin yaptığı bir araştırmanın sonucuna göre testosteron seviyesini %20 arttırırken, strese neden olan kortizol hormonundaysa %25’lik bir azalmaya neden oluyor. Aynı şekilde, önemli toplantılardan önce arkanıza yaslanarak ellerinizi ensenizde birleştirip gerinmek, rahatlamanıza yardımcı olacaktır.
4. Bacaklarınızı Çapraz Tutun
İnsanlar bacak bacak üstüne attıklarında, iletişime geçmek konusunda isteksiz olduklarının sinyalini verirler. Kendinizi birinden uzaklaştırmak istiyorsanız bu harika bir yol olabilir ancak karşınızdakini herhangi bir konuda ikna etme çabası içindeyseniz bu hareket yanlıştır. Bunun yerine bacaklarınızı çapraz olarak birleştirin veya açık bir pozisyonda durun. Kollarınızı birleştirmeyin veya bacak bacak üstüne atarak set oluşturmayın.
5. Gülümseyin
İkili iletişimde, gülümseyen mutlu bir yüzle karşı karşıya olmak çok güzeldir. İnsanın kendini iyi hissetmesini sağlar. Birisi size gülümsediğinde, siz de gülümseyerek mukabelede bulunmak gereği duyarsınız. Çünkü pozitif bir duygu yaratan tebessüm, tıpkı esnemek gibi bulaşıcıdır.
Kahkahayla gülmekse, iki insan arasındaki bağın çok daha güçlü olduğu anlamına gelir. Nihayetinde, samimi olmadığınız biriyleyken kahkahalar atarak gülmezsiniz. Biriyle iş toplantısında veya herhangi bir başka ortamdayken gülümsemeniz, ikili ilişkiyi güçlendirir. Sadece gülümsemek değil, küçük ve antipatik olmayan espriler yaparak karşınızdakini gülümsetmek, bağ kurmanızı kolaylaştırır.
Önemli bir toplantı sırasında, ortam biraz gergin ve ciddiyken yapılan yerinde bir espri, buzların kırılmasını sağlar. Etkili iletişim söz konusu olduğunda, gülmek ve başkasını güldürmek son derece faydalı olabilir!
6. Kollarınızı Açık Tutun
Bacak bacak üstüne atmak nasıl kötü bir beden dili pozisyonuysa, kollarınızı çapraz olarak bağlamanız da öyledir. Kollarınızı çapraz tutmak, savunmaya geçtiğiniz ve karşınızdakine güvenmediğiniz anlamına gelir. Kollarınızı kavuşturduğunuzda, konuştuğunuz kişiden uzaklaşırsınız. Bunun yerine, yeni tanıştığınız biriyle iletişim kurmaya çalışırken kollarınızı açın. Bu şekilde yaptığınızda onlarla etkili bir iletişim kurmanın daha kolay olduğunu fark edeceksiniz.
7. Başınızı Dik Tutun
Çenenizi kaldırdığınızda, büyük ölçüde, gururlu, özgüvenli ve bulunduğunuz ortama hakim görünürsünüz. Başı eğik birini gördüğünüzde, bu pozisyonun ikili iletişimde kötü göründüğünü fark edebilirsiniz. Başınızı kaldırarak, kendinizden emin olduğunuzu gösterirsiniz. Bu nedenle, sahnede konuşma yaparken, arkadaş grubunuz içinde bir şeyler anlatırken, iş toplantılarında veya patronunuzdan zam isterken, kendinden emin bir görüntü vermek istiyorsanız, çenenizi dik tutun!
8. Avuçlarınızı Açık Tutun
İş hayatında beden dili söz konusu olduğunda ellerin pozisyonu önemlidir. Biriyle iletişim kurarken, etkili bir iletişim için avuç içinizi açık tutarak, ellerinizi de kullanın. Bunu yaparak, karşınızdaki kişinin bilinçaltına, size güvenebileceklerini iletirsiniz. Avuç içinizi kapalı tuttuğunuzda veya ağzınızı elinizle kapattığınızda, karşı tarafa gizlediğiniz, söylemeniz gerektiği halde söylemediğiniz bir şeyler olduğu mesajını verirsiniz.
Avuç içini göstermek, konuştuğunuz kişiye karşı açık olduğunuzu ve hiçbir şey saklamadığınızı gösterir. Avuçlarınızı her zaman yukarıda tutmak zorunda değilsiniz ancak ara sıra onları yukarı kaldırıp göstermek, doğru bir iletişim için önemlidir. Bu teknik, satış veya pazarlama yaparken, birini bir şeye ikna etmeye çalışırken inanılmaz derecede etkilidir. Avuç içinizi açık tutup karşınızdakine göstererek, dürüstlüğünüzü göstermiş olursunuz.
Öte yandan tokalaşırken, elinizin karşınızdaki kişiyle eşit pozisyonda olmasına dikkat etmelisiniz. Avuç içiniz aşağıya bakacak şekilde karşınızdakinin elini alta almanız, “burada hakimiyet bende” anlamına gelir. Karşı taraf bu şekilde hakimiyet kurmak isterse de buna izin vermeyin. Eşit bir el sıkışma en doğrusudur. Tokalaşırken karşınızdakiyle göz teması kurmanız da doğru olan tavırdır.
9. Başınızı Sallayın
Sizinle konuşan biriyle yakınlık kurmaya çalışırken, o kişi bir şeyler söylediğinde ara sıra başınızı sallayın. Bu, onlarla aynı fikirde olduğunuzun, size söylediklerini dinlediğinizin ve kabul ettiğinizin önemli bir işaretidir.
Dinleyici başını salladığında ve gerçekten dinlediğini gösterdiğinde, karşılıklı güçlü bir bağ kurulur. İşyerinizde, arkadaş ortamınızda birini dinlerken veya eşiniz size başından geçen bir şey anlatırken, ara sıra başınızı sallayın. Bunu yaparak karşınızdakini dinlediğinizi ve onayladığınızı söylersiniz. Bu da onları mutlu eder. Çünkü hiç kimse konuşurken dinlenilmiyor olmaktan hoşlanmaz.
Öte yandan, söz sırası karşınızdayken, ne söyleyeceğinizi düşünmek yerine onları dikkatlice dinleyin.
Ayrıca, işaret parmağınız yukarıya bakacak şekilde elinizi şakağınıza, çenenize veya yanağınıza koymanız, karşı tarafa, “seni dikkatle dinliyorum” mesajını verir.
10. Ayağınızı Yere Vurmaktan Veya Sallamaktan Kaçının
Bazen iş toplantılarında veya bulunmaktan hoşnut olmadığınız bir ortamda canınız sıkılabilir ve başka bir şey yapmak isteyebilirsiniz. Akşam yapacağınız halı saha maçını, yemekte yiyeceğiniz iskender kebabı, merakla beklediğiniz dizinin yeni bölümünü düşünebilirsiniz. Ama yöneticiniz önemli bir şey hakkında konuşurken ayağınızı yere vurmanız onu mutlu etmeyecektir.
Hatta bu onu sinirlendirecektir çünkü vücudun ona, konuşmasının veya konuşulan konuların seni ne kadar sıktığını, beden dilinde söylüyor. Çok sıkılsanız bile, ayağınızı, bilhassa önemli toplantılarda sabit tutun. Onu sinirlendirmek yerine onu dinleyin veya en azından öyleymiş gibi yapın. Onunla gerçekten iletişim kurmaya çalışın ve kendinizi onu dinlemek için zorlayın. Yine kalemle, telefonla veya başka bir şeyle oynamayın. Tabi zam almak istemiyorsanız, siz bilirsiniz…
11. Karşınızdakinin Koluna Hafifçe Dokunun
Konuştuğunuz birinin koluna hafifçe dokunarak, örneğin bir hikaye anlatırken veya hafif bir şaka yaparken, karşılıklı güven duygusunu geliştirirsiniz . Bu, elbette her zaman insanlara dokunmanın sorun olmadığı anlamına gelmiyor. Ciddi bir toplantıda, ilk kez görüştüğünüz birine karşı bu tür bir harekette bulunurken onu iyice analiz etmeniz gerekir. Aranızda bir nebze samimiyet ve yakınlık oluştuktan sonra, onun koluna veya omzuna dokunabilirsiniz.
Temasta bulunmak, insanlarla aranızda sadece fiziksel değil aynı zamanda zihinsel bir bağ da kurmanıza yardımcı olur. Bir sonraki toplantıda veya iş görüşmesinde, bu küçük dokunuşları deneyin. Çok daha etkili bir iletişim kurabildiğinizi göreceksiniz.
Son olarak;
Özel hayatınızda ve kariyerinizde başarılı olmanıza yardımcı olacak, beden dili ile ilgili 11 püf noktasını artık biliyorsunuz. İş hayatında beden dilini doğru kullanmak belki sizi iyi bir konuşmacı yapmaz ama en azından etkili bir iletişim kurmak konusunda bedeninizi doğru bir biçimde kullanmanızı sağlar. Başta da dediğim gibi, beden dili iletişimde sözel iletişimden çok daha etkilidir. Sonuçta iletişim sosyal bir varlık olan insan için hayati bir konudur ve vücudunuz hemen her şeyi siz farkında olmasanız bile karşı tarafa iletir. Ağzınızdan çıkmayan birçok şeyi, bedeniniz karşı tarafa açıkça söyler. Hem de en yalın ve yalansız haliyle. Ahmet Selçuk İlkan’ın meşhur şiirinde dediği gibi; “Gözler kalbin aynasıdır. Yalan nedir bilmez onlar…”
Kişisel Gelişim Uzmanı Ercüment Eşsiz
Instagram: @nostaljihabernet
İş yerinde bunları daha çok dikkate alacağım ?
Yararlı olması temennisiyle…