“Orman banyosu” tabirini ilk defa mı duyuyorsunuz? Peki orman banyosu nedir? Orman banyosunun fiziksel ve ruhsal faydaları nelerdir?
Bu makalede;
“Orman banyosu nedir? Orman banyosu felsefesi ne zaman ve nasıl ortaya çıkmıştır?
Ormanlar, insanlar için neden bu kadar önemlidir?
Orman banyosu nasıl yapılır?
Orman banyosunun faydaları nelerdir?” sorularına cevaplar bulacaksınız.
Tablo
Hayat bizi çok yoruyor. Bilhassa yoğun iş hayatı, stres küpüne dönmemize neden oluyor. Hem ruhsal, hem de fiziksel olarak yıpranıyoruz. Böyle olunca da, hayata karşı savunmasız kalıyoruz. Biriken stres, yorgunluk, gerginlik gibi faktörler, dinlenmek, ruhen ve bedenen rahatlamak ihtiyacını doğuruyor.
Ruhunuzu ve bedeninizi dinlendirecek yöntemlerden biri de “orman banyosu…” Ülkemizde pek bilinmese de aslında eskilerin hayatın olağan akışı içinde kullandıkları bir yöntem bu.
Doğayı seviyorsanız ve zihninizi dinlendirmek istiyorsanız, orman banyosu sizin için harika bir terapi yöntemi olacaktır. Orman banyosu, sadece doğada güzel vakit geçirmenizi sağlamaz. Genel sağlığınızı iyileştirmeye, duyularınızı daha iyi anlamaya ve onları yoğunlaştırmaya yarar.
Çocukluğumu doğayla iç içe ve dağların eteğinde kurulu bir Anadolu beldesinde geçirdim. Üniversiteyi kazanıp büyük bir şehre (İzmir) geldiğim ilk yıllarda, “işte hayat budur” fikrine kapıldım. Fakat zaman gösterdi ki hayat hiç de şehirde yaşamak değildi. En azından şehirde yaşamanın bana göre olmadığını anladım.
Büyüdüğüm kasabaya nazaran biraz daha büyük olsa da göreve başladığım ilçede oturduğum evin ormana yürüme mesafesiyle 10 dakikada olması, ruhsal anlamda bende büyük bir rahatlama sağladı.
Çünkü çocukken, ağaçların dallarına kurduğumuz evlerin, yemyeşil denizlerde oyunlar oynamanın, dere kenarlarında çerçöp yarıştırmanın ruh sağlığıma nasıl da iyi geldiğini, şehirde yaşamaya başlayınca anlamıştım.
Orman banyosu aslında atalarımızın doğal olarak yaptığı bir şeydi. Onu bir terapi yöntemi olarak değil de, sadece yaşam biçimi olarak görüyorlardı. Bugün doğaya, tabiri caizse şehirlerde boşalan bataryalarımızı şarj etmek ve zihnimizi gevşetmek için kaçıyoruz.
“Doğa eksikliği bozukluğu” adındaki bir rahatsızlığı daha önce duymuş muydunuz? Günümüzün önemli rahatsızlıklarından biri de, beton yığınları arasında yitirdiğimiz yeşile ve doğaya olan ihtiyacımızdan kaynaklanan doğa eksikliği bozukluğu…
Orman banyosuyla, muhtemelen pek çoğumuzun farkında bile olmadığı doğa eksikliği bozukluğundan kurtulmak da mümkün.
Orman Banyosu Nedir? Bu Fikir Ne Zaman ve Nasıl Ortaya Çıkmıştır?
Orman banyosu fikri, 1982’de şehirlerde yaşayanlara ormanları cazip göstermek amacıyla Japon hükümeti tarafından ortaya atılmıştır. Orijinal adı “shinrin-yoku” olan bu fikir, zaman içinde daha çok uzman tarafından kabul görmüştür.
Orman banyosu, ülkemizde yaygın olarak terapistler tarafından önerilen terapi yöntemlerinden biri değil. Ancak Avrupa’da ve ABD’de pek çok terapist, stresi azaltmak için orman banyosunu öneriyor. Shinrin-yoku konusunda 25 yıldan fazladır araştırmalar yapan Japon Doktor Qing Li, ağaçlar arasında zaman geçirmenin, stres, depresyon, kaygı gibi bir dizi modern hastalığa deva olmasının yanı sıra, bağışıklık sistemini güçlendirdiğini, öfkeyi azalttığını, hatta daha iyi uyumaya yardımcı olduğunu söylüyor.
Günlük hayatımızın dijital bir hal almasıyla, alışveriş merkezlerinde, devasa binalarda, uçak, metro, tren, araba gibi araçlarda, bundan 30-40 sene öncesine göre çok daha fazla zaman geçirmemizle birlikte, doğayla olan irtibatımız azaldı.
Bu nedenle orman banyosu, aslında insanlık tarihinin geçmişinde var olan doğayla iç içe yaşama duygusunu yeniden canlandırmak, günlük hayatın stresinden kurtulmak için önümüze sunulan sihirli bir reçetedir diyebiliriz.
Ormanlar, İnsanlar İçin Neden Önemlidir?
Fiziksel olarak doğada bulunmak önemlidir ancak doğayla, özellikle ormanla olan duygusal bağlantı eksikse, orman banyosunun etkisi çok az olur. Ormandan maksimum düzeyde faydalanmak istiyorsanız, onu içinizde taşımanız gerekir. Ağaçların hışırtısını, ormanın kokusunu, manzaranın güzelliğini, toprağın nemini, kuşların sesini, ormanda var olan her şeyi en derinlerinize kadar hissetmelisiniz.
Zamanımızın çoğunu geçirdiğimiz konforlu fakat yapay alanların tümü, zahirde bize verimlilik, güvenlik ve üretkenlik duygusu veriyor gibi görünüyor. Ancak hayat enerjimizi, çok yönlülüğümüzü ve yaratıcılığımızı elimizden çekip alıyor. Öte yandan çok daha fazla strese maruz kalmamıza da sebep oluyor.
Bunu başarabilmek için, telefonunuzla dolayısıyla dış dünyayla olan bağınızı kesmelisiniz. Ormana girdiğinizde, telefonunuzu fotoğraf çekmek için bile elinize almamayı denediniz mi hiç? Yani anı yaşamayı, anda olmayı, gerçek anlamda orman banyosu yapmayı denediniz mi?
Bunu başardığınızda, fiziksel olarak ormanda olmadığınızda bile ormanın artık sizin içinizde olduğunu göreceksiniz. Her fırsatta ormana kaçmak isteyecek, huzuru doğada bulmuş olmanın hazzını iliklerinize kadar yaşayacaksınız.
Pandemiyle birlikte pek çoğumuzda bir köye yerleşme, toprakla uğraşma arzusu depreşti. Bu belki de, bir nevi doğaya karşı olan acziyetimizi yine doğayla örtme çabası olarak görülebilir. Ancak unuttuğumuz bir şey var ki, doğa artık atalarımızın bize bıraktı doğa değil. Para kazanma ve rant arzusuyla çoktan mahvettik asla yitirmemiz gereken en önemli kaynağımız olan doğayı.
Yine de zararın neresinden dönülse kardır düşüncesiyle hareket etmenin zamanı çoktan geldi de geçiyor. Köklerimizi unutmamalı ve doğaya, yiyeceklerimizin, en ilkel becerilerimizin ve icatlarımızın başladığı yere dönmeliyiz. Ruhumuzun derinliklerinde, bizler aslında orman sakinleriyiz.
Bugün şehirlerde yaşayan insanlar olarak yapabileceğimiz maksimum şey, bir parktaki veya hala kaldıysa yol kenarlarındaki ağaçlara dokunmak olabilir. Tam da bu nedenle orman banyosu, her birimiz için aslında nasıl da büyük bir ihtiyaç değil mi?
Orman Banyosu Nasıl Yapılır?
Elbette birçok kez ormanda, dağlarda veya evinizin yakınındaki bahçelerde bulundunuz. Doğru orman banyosunun ne olduğunu hissetmediyseniz, bir dahaki sefere ormana gittiğinizde şu adımları izleyin;
1. Etrafınıza İyice Bakın
Girmeden önce ormana iyice bakın. Ormanı vücudunuzun dışındaki akciğerleriniz olarak kabul edin. Kendinizi ormanla fiziksel ve ruhsal olarak temasa geçmeye hazırlayın. Ormanla aranızda moleküler bir etkileşim olduğunu anlayın. Karbondioksitle birlikte ağaçların ürettiği oksijeni de soluduğunuzu hatırlayın.
Bilmelisiniz ki bu seviyede, ormanla tek bedensiniz ve ikiniz birlikte nefes alıyorsunuz. Duyusal anlamda ormanla bütünleşmek, orman banyosunun en önemli özelliğidir. Ağaçların, çiçeklerin ve yabani otların kokusu, ormanın sunduğu bütün harika renkler, ağaçların, kuşların, arıların, cırcır böceklerinin çıkardığı sesler, duyularınız için saf ve benzersiz bir zevktir.
2. Ormanı Koklayın
Ormanda yürürken, ormanın nemini, yaydığı kokuyu içinize çekin ve nefesinizi yavaş yavaş derinleştirin. Yavaş yavaş ve derin nefes alarak koku alma duyunuzu yoğunlaştırın. Yapabiliyorsanız, ormandan gelen farklı kokuları ayrı ayrı almaya çalışın. Derin nefes alırken yürümenin keyfini çıkarın ve tüm farklı kokuları keşfedin.
3. Bir Kayaya veya Bir Ağacın Gövdesine Oturun
Bir süre sonra bir banka, kayaya veya bir ağaç gövdesine oturun. Doğayla fiziksel olarak temasa geçin. Elinize bir ağaç parçası, bir dal veya bir çiçek alın. Sadece nasıl hissettiğinize odaklanın. Bir yaprağa dokunun veya bir ağaca sarılın. Ağaçların enerjisini hissedin. Her bir ağacın kendi içinde büyük bir tarih taşıdığını bilin.
4. Etrafınıza Bir Bakın
Etrafınıza bir bakın ve ormanın gözlerinizin önüne serdiği tüm farklı renkleri görün. Ağaçların gövdelerinin, dallarının ve yapraklarının, mevsime göre nasıl da renk değiştirdiğini kavrayın.
5. Dinleyin
Son olarak, yakın ve uzak ormanın her yerinden çıkan farklı sesleri dinleyin. Ağaçların dallarını savuran rüzgarın sesini, yaprakların hışırtısını, kuşların cıvıltısını ve söylediği şarkıları, derelerin şırıltısını dinleyin. Ormanın sesinin, zihninize dolmasına izin verin. Bütün vücudunuzda, özellikle kulaklarınızda yankılanan pozitif titreşimi hissedin.
Orman Banyosunun Faydaları Nelerdir?
Aslında öyle uzun uzadıya anlatılacak bir şey de kalmadı sanıyorum. Makalenin içinde, orman banyosunun faydalarını komplike bir biçimde anlattık zaten.
Özetle;
Orman banyosu stresi azaltır.
Derby Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırmaya göre, ormanda yürümek melatonin salgılanmasını, dolayısıyla mutlu olmayı sağlıyor. Ruhsal iyileşmeye yardımcı oluyor ve insanı sakinleştiriyor.
Sorun çözme becerilerini geliştirir.
Utah Üniversitesi’nden psikoloji profesörü David Strayer’in yaptığı bir çalışma, doğada zaman geçirmenin problem çözme becerilerini %50 arttırdığı sonucunu ortaya koyuyor. Bir grup insan ormanda, teknolojik cihazlardan uzak kalarak üç gün geçiriyor ve ortaya bu sonuç çıkıyor.
Bağışıklık sistemini güçlendirir.
Ağaçlar ve bitkilerin yaydığı fitokidleri ormanda vakit geçirirken soluruz. Japon shinrin yoku araştırmacısı Qing Li, fitokidlerin vücudumuzun hastalıklarla savaşmasına yardımcı olan doğal öldürücü hücrelerin aktivitesini arttırdığını ortaya koyan bir çalışma yapıyor. Bir başka deyişle fitokidler bağışıklık sistemimizin güçlenmesini sağlıyor.
Orman banyosu öte yandan, depresyon, öfke, anksiyete ve diğer kaygı bozukluklarına iyi gelir. Uyku sorunlarının azalmasına yardımcı olur. Kan basıncını dengeler, tansiyonu düşürür ve konsantrasyonu arttırır.
Sonuç Olarak;
Orman banyosu, her insanın en büyük ruhsal ihtiyaçlarından biridir. Bu nedenle, doğaya saygı duymayı öğrenmeli ve onu en büyük enerji kaynağımız olarak görmeliyiz. Doğa eksikliği bozukluğuna maruz kaldığımız şehirlerde soluduğumuz hava, işittiğimiz sesler, gözümüze ilişen çarpık manzaralar, hangimize iyi geliyor ki? İş stresi hangimizin hayatını olumsuz etkilemiyor ki?
Kafelerde vakit öldürmekle doğada YAŞAMAK arasındaki farkı, eminim yakın gelecekte hepimiz çok daha iyi anlayacağız. Umarım ki bunu anladığımızda ve anlamlandırdığımızda, hala orman banyosu yapabileceğimiz ormanlarımız kalmış olur.
Alternatif iş fikirleri için sitemizi detaylıca inceleyebilirsiniz…
Psikolojik Danışman Ercüment EŞSİZ
Instagram: @nostaljihabernet
İlk yorum yapan olun