İşe eleman alırken nelere dikkat edilmelidir? Personel alımı konusunda yapılması gerekenler nelerdir? Doğru kişiyi işe almak ama nasıl?
Personel alımı yapmak, özellikle bazı kritik pozisyonlar için oldukça önemlidir. Doğru elemanı işe almak, maksimum verimlilik ve şirketinizin stratejileri noktasında dikkat edilmesi gereken bir konudur. Şirketinizin vizyonunu anlayabilecek ve bu doğrultuda hareket edebilecek kimselerle çalışmak, şirketinize artı değer katacaktır. Öte yandan, işe aldığınız her elemanın aynı zamanda şirketinizi temsil ettiğini de unutmamalısınız.
Personel alımı yaparken, sadece özgeçmişine (CV) bakmak, standart bir iş görüşmesi yapmak her zaman yeterli değildir. Vasıfsız işçi alımları için kimi zaman çok büyük bir titizlik göstermeye gerek olmasa da, özellikle şirketinizin idari bölümüne eleman alımı yaparken, ince eleyip sık dokumanız önemlidir.
Şimdi bu makalede sizlerle, eleman alımı yaparken nelere dikkat edilmesi gerektiğini, iş görüşmesi sırasında sorulması gereken mülakat sorularını ve fazlasını paylaşacağım. Hem patronlar, hem de iş arayan kimseler dikkatle okuyabilir. Bir işe başvuracak olanlar da okumalı çünkü bir patronun sizi işe alırken önem verdiği noktaları bilmeniz, size avantaj sağlayacaktır.
Standart Bir Mülakattan Kaçının
Tablo
Standart bir mülakat görüşmesi, önemli pozisyonlara eleman alırken işe yaramayacaktır. Çünkü klasik bir iş görüşmesi, öngörülebilir bir sosyal görüşmeden biraz daha fazlasıdır. Bir görüşme odası toplantısı, göz ucuyla bakılmış bir özgeçmiş ve bilindik sorular;
Beş yıl sonra kendinizi nerede görüyorsunuz? En büyük başarısızlığınız nedir? Güçlü ve zayıf yönleriniz nelerdir? Maaş konusunda beklentiniz nedir?
Bütün bu soruların cevapları alınır. Küçük birkaç soru daha sorulur, kısa bir sohbet yapılır. Adayın mezun olduğu okula, sertifika ve belgelerine bakılır. Eskiden hangi işte çalıştığı, referanslarının kimler olduğu kontrol edilir. Aday, gözünüze yeterince iyi göründüğü takdirde ya hemen orada ya da diğer adaylarla da görüştükten sonra aranarak, işe başlaması söylenir.
Sonra ne mi olur?
İşe yeni alınan personel, birkaç ay sonra önemli bir işle ilgili son teslim tarihini kaçırır veya işten/iş yükünden şikayet etmeye başlar.
İşte tam da o noktada yaşanan pişmanlık, bazen telafisi zor kayıplara bile neden olabilir.
Personel alımı yaparken, doğru kişiyi doğru pozisyona yerleştirmek için elbette çok daha işe yarar yöntemler var. Bu yazıyı kaleme almamın sebebi de bu zaten. Şimdi personel alımı yaparken, uygulayabileceğiniz alternatif ve işe yarar yöntemleri sıralayalım.
Farklı Olun
İş başvurusunda bulunan hemen her aday, klasik mülakat sorularına zaten hazırlanıp gelecektir. Bu nedenle, karşınızdakinin nasıl düşündüğünü gerçekten anlamanın yeni yollarını bulmanız gerekir.
Zorlayıcı Olun
Adayı, gerçek kişiliğini gizleyemeyeceği ve olduğu gibi davranmasına neden olacak durumlara sürükleyin. Aşağıda bunu nasıl yapacağınızı anlatacağım.
Çalışanlarınızın Fikirlerini Sorun
Bu adayla çalışmak zorunda kalacak tek kişi siz değilsiniz. Muhtemelen, her gün onunla etkileşime girmek zorunda kalacak güvendiğiniz bir ekibiniz zaten var. Onların görüşü de önemli olmalı. Bu nedenle personel alımı yaparken, fikirlerine güvendiğiniz çalışanlara da danışın.
Görüşme Masasından Uzaklaşın
Adayınızı mülakat masasından kaldırın, sohbet ederken şirketin veya fabrikanın bölümlerinde birlikte kısa bir gezintiye çıkın. Onu çalışanlarınızla tanıştırın. Nasıl davrandıklarını dikkatle izlerseniz, kişilikleri hakkında çok daha fazla ipucuna sahip olabilirsiniz.
Buradaki amaç şudur;
İşe alacağınız adayları değerlendirirken önemli iki nokta vardır. Bunlar;
Kişi, şirketinizin çalışmalarıyla gerçekten ilgili mi?
Unvanları ne olursa olsun insanlara eşit davranıyor mu?
Başkalarıyla nasıl etkileşime girdiklerini görmek için onları ofisten veya konferans odasından çıkarırsanız, kişiliklerini daha iyi anlayacaksınız.
Meraklılar mı ve gözlerinde parıltı var mı?
Herkesin ne yaptığı ve işlerin nasıl yürüdüğü hakkında sorular mı soruyorlar?
Yapılan işleri dikkatle mi izliyorlar yoksa üstünkörü bakıyor gibi mi yapıyorlar?
Çalışanlarınızla diyalog kuruyorlar mı yoksa sadece sizin gözünüze girme çabasındalar mı?
Çalışanlarınızla diyaloğa giriyorlarsa, üslup ve yaklaşımları nasıl?
Tanıştıkları herkese saygılı davranıyorlar ve yaptıklarına ilgi gösteriyorlar mı?
Tanıştırdığınız kişilerle sadece tokalaşıp bir “merhaba” mı diyorlar yoksa ilgili mi davranıyorlar?
Bütün bu soruların cevaplarını bulmaya çalışırsanız, doğru kişiyi işe almakta çok daha isabetli olursunuz.
Birlikte Yemeğe Çıkın
Yine personel alımı yaparken, doğru kişiyi işe almak için kişiliği hakkında ipuçları bulabileceğiniz bir başka şey, birlikte yemeğe çıkmaktır. Bunu, başvuran adaylar arasında sona kalan birkaç kişi için yapabilirsiniz.
Adayı öğle veya akşam yemeğine çıkarın. Bir restoranda karşılıklı yemek yemek, çoğu zaman birisi hakkında her türlü ipucunu görmenizi sağlar. Birçok lider için bu, görüşme sürecinin en önemli kısmıdır.
Buradaki amaç, adayın diğer insanlara karşı düşünceli olup olmadığını görmektir. İyi bir ekip elemanı, ekip arkadaşlarıyla uyumlu, anlayışlı, hoşgörülü ve saygılı olmalıdır.
Yemek sırasında şunlara dikkat etmelisiniz;
Onlara hizmet eden herkese karşı kibarlar mı?
İnsanların gözünün içine bakıyorlar mı? (İnsanların gözlerinin içine bakarak iletişim kurmak, önemli bir saygı göstergesidir)
Muhtemel sorunlardan rahatsız mı oluyorlar yoksa telaşlanıyorlar mı? (Devamlı müşterisi olduğunuz bir restorandan bu konuda yardım alabilirsiniz. Mesela servisin biraz gecikmesi, adayınızın istediği bir çorbayı/tatlıyı/salatayı yanlış getirmeleri gibi)
Sohbeti, akıllıca sorularla sürdürebiliyor mu?
Restorana girerken, çıkarken, insanlara karşı tavırları nasıl? Mesela karşılaştıkları kimselere yol veriyorlar mı yoksa bencil davranıp önce kendileri mi yürüyor?
Adayla yenen yemekte özetle şu soruların cevabını bulabilme olasılığınız çok yüksek;
Şirketi ve göreviniz benimseyebilecek mi? Ekibin bir parçası mı olacak, yoksa tüm övgüyü kendine almak isteyen bağımsız biri mi olacak? Diğer çalışanlarla arası nasıl olacak?
Klasik Sorulardan Vazgeçin
Personel alımı sırasında sorulacak bazı olağandışı sorular, adayların kendilerini açmasını ve onları neyin harekete geçirdiğine dair iç görü sağlamasını sağlayacaktır.
Bir insan kendinin farkındaysa, her zaman ve her koşulda kendini geliştirmeye devam edebilir. Kendilerinin farkında değillerse, gelişmeleri veya zaten sahip oldukları kişiliğin ötesine geçmeleri kolay değildir.
Akıllı adaylar muhtemel tüm mülakat sorularına hazırlıklı olacak ve herhangi bir zayıflığı veya eksikliği kabul etmenin kendilerine karşı eksi bir puan olarak sayılacağından endişe ederek, olumsuzlukları olumluya çevirmek için akıllıca yollar bulmaya çalışacaklardır. Bu strateji, bir adayın daha az dürüst ve güvenilir görünmesini sağladığı için, genellikle üst düzey yöneticilerde geri teper.
Prova edilen cevapların ötesine geçmek için birçok yönetici, bir adayın gerçekte nasıl olduğunu daha iyi anlamak için kendi mülakat sorularını geliştirmiştir.
Tabi burada, “Bir helikoptere kaç kiremit sığar” gibi zeka sorularını kastetmiyorum. Google’ın insan operasyonlarından sorumlu eski başkan yardımcısı Laszlo Bock, şirketin bir zamanlar bu tür soruları kullanmasına rağmen, nihayetinde bunların tamamen zaman kaybı olduğuna karar verdiklerini söyledi. Laszlo Bock, “Bu tür sorular hiçbir işe yaramadığı gibi görüştüğümüz adayın kendini akıllı hissetmesine hizmet ediyor” diyor.
O zaman size, personel alımı yaparken bir adaya sorabileceğiniz sıra dışı sorulardan örnekler vereyim.
Peki! Mülakatta Sorulması Gereken Asıl Sorular Nelerdir?
Doğal yeteneğiniz (yetenekleriniz) ne(ler)dir?
Bir kişinin doğal yeteneği, şu anki unvanı veya üniversitede okudukları ile ilgili değildir. Bu, onlar için nefes almak kadar doğal olan ancak başkalarının zor yapabildiği belirli bir beceri veya yetenektir. Bu soruyu şu şekilde de sorabilirsiniz; “Herkesin bir beceride dünyanın ilk yüzde 5’lik diliminde olduğunu varsayarsak; sizin en güçlü beceriniz nedir?”
Hangi hayvan olmayı tercih ederdiniz ve neden?
Bu size komik veya aptalca gelebilir ancak özellikle adaylar neden belirli bir hayvanı seçtiklerini açıkladıklarında cevap size çok fazla fikir verebilir. Bu yöntemi bir iş görüşmesinde kullanmadan önce test etmek istiyorsanız, birkaç arkadaşınıza veya çalışanınız üstünde deneyebilirsiniz. Bu soruyu yeterince kişiye sorun. Muhtemelen bazı şaşırtıcı cevaplar duyacaksınız ve değerli bilgiler edineceksiniz. Örneğin, bu soruyu sık sık soran bir CEO, satış için birini işe alıyorsa, aslan gibi bir yırtıcıyı yanıt olarak duymaktan hoşlandığını söylüyor. Sürekli takım halinde çalışacak birini arıyorsanız, sosyal bir hayvan (maymun veya karınca gibi) doğru cevap olabilir. Sorunun, “neden?” bölümüne verilecek cevaplar, adayın öz-farkındalığı hakkında size çok fazla ipucu verecektir.
Ebeveyninizin en çok hangi özelliklerini seviyorsunuz?
Hepimiz ebeveynlerimizden etkileniriz. Hatta çoğu zaman kabul etmek istediğimizden daha fazla bir etkilenmedir bu. Şahsen gün geçtikçe, babama ne kadar çok benzemeye başladığımı çok net bir biçimde gözlemleyebiliyorum.
Bu nedenle, bu sorunun yanıtlarının aday hakkında çok şey ortaya çıkaracağından emin olabilirsiniz. Bu özelliklerinin günlük yaşamlarında nasıl ortaya çıktığını da sorabilirsiniz. Bir CEO bu soruyu bir adım daha ileri götürerek, insanlara ebeveynlerinin en sevmedikleri özelliklerini soruyor. Bu sorunun bazı insanlara ağır gelebileceğini düşünerek sormamanızı öneririm.
İnsanların hakkınızdaki en büyük yanlış algıları nedir?
Bu soruya verilecek cevaplar adayların öz farkındalık düzeylerini ortaya çıkaracaktır. Başka insanların kendileri hakkındaki düşüncelerinin farkında olup olmadıklarını, bu soruya verecekleri cevaplarla anlayabilirsiniz. Bu soru aynı zamanda biraz hileli bir soru da olabilir çünkü asıl önemli olan insanların sizi nasıl algıladığıdır.
Kişinin kendiyle ilgili farkındalığını ve dürüstlük seviyesini, bu soruya alacağınız cevaplarla algılayabilirsiniz. Farkındalığı oluşmamış birisi gelişime ve değişime açık değildir. Kendini tanımayan, sizi, sizin isteklerinizi, sizin misyon ve vizyonunuzu anlayabilir mi?
İkinci ve Üçüncü Bir Kişinin Görüşlerini Alın
Diğer insanlarla bir aday hakkında konuşmak, algılarınızı doğrulamanıza veya yanıldığınızı anlamanıza yardımcı olabilir. Bu nedenle personel alımı yaparken, bir ekiple karar vermeniz, adayları en azından ikinci aşamada birkaç kişiyle birlikte değerlendirmeniz önemlidir.
Unutmamalıyız ki hepimizin kör noktaları vardır. İnsanları tanıma konusunda kendimize çok fazla güveniyor olsak bile, ikinci veya üçüncü bir gözden yardım almak ve fikirlerini duymak gerekebilir.
Adaylar hakkında farklı bakış açıları elde etmek için birkaç meslektaşınızdan onlarla görüşmelerini isteyin. Kimsenin görmediği şeyleri onlar fark edebilir. Birinin aradığınız becerilere ve aradığınız deneyime sahip olup olmadığını değerlendirirken, bu kişinin sizden başka birçok kişiyle de ilişkili olacağını unutmayın.
Sadece Size Verdikleri Referanslara Odaklanmayın
Bir aday CV’sine yazdığı referanslarla zaten önceden olumlu bilgiler vermeleri hakkında görüşmüştür. Bu nedenle biraz zahmetli olsa da ekstra referanslar alabileceğiniz kişileri araştırın. Daha önce çalıştıkları yerde görev yapan ve adayın size vermediği kişilere ulaşmaya çalışın. Sosyal medya hesaplarına bakın. Yaptıkları paylaşımlar, etkileşim içinde oldukları kimseler, takip ettikleri veya takipçileri, size birçok ipucu verecektir.
Adayla ilgili görüşebildiğiniz kimselere, personel alımı için size başvuruda bulunan kişinin güçlü ve zayıf yönlerini, adayın stres altında nasıl performans gösterdiğini, meslektaşlarına nasıl davrandığını ve şirketiniz için önemli olabilecek her konuda sorular sorun ve doğru cevaplar almaya çalışın.
Bu noktada size farklı bir bakış açısı çizeyim; Standart mülakatlara çok fazla anlam yüklemek her zaman işe yaramayabilir. Profesyonel kimseleri, birkaç görüşme, birkaç saatlik yemek veya fabrika gezintisiyle tanımak her zaman mümkün olmayabilir. Çünkü adayın referansları ve geçmişte yaptığı işler, size söylediklerinden çok daha önemlidir. Kendisinin anlattıklarındansa, başkalarının onun için söyledikleri, kimi zaman çok daha kıymetlidir.
Farklı Kişiliklere Sahip Elemanlardan Oluşan Bir Ekiple Çalışın
Yenilikçi bir ekiple çalışmak, birbirinden farklı düşünen insanları bulmakla başlar. Bazı kimseler, kendilerinden çok daha farklı kişilik yapısına sahip insanlarla çalışmayı severler.
Çeşitlilik aslında birçok nedenden dolayı gereklidir. Önemli olan ekibinizin her üyesinin, yenilikçilik, problem çözme ve yaratıcılık için farklı bakış açılarına sahip olmasıdır. Sizin vizyonunuzu anlayabilecek ancak kafası farklı çalışan kimseleri kastediyorum.
Popülerliğini yitiren bazı sektörler, farklı bakış açılarıyla yeniden atağa kalkabilir. Çağa ayak uydurmak, dijital dünyada gelişmeleri ve değişimleri yakından takip etmek, kendini sürekli yenileyebilmek çok önemlidir. Bunu yapamadığınız takdirde ayakta kalmanız ve rakiplerinizin karşısında önde olmanız zordur.
İşte bu nedenle, farklı bakış açılarına sahip, aykırı düşünen, olaylara ve durumlara yeni yorumlar katabilen kişilere, personel alımı yaparken şans vermenizi öneririm.
Farklı kişiliklere sahip elemanlardan oluşan bir ekip kurmak, yukarıda saydığım nedenlerden dolayı dikkate alınmalıdır. Kendinizin kopyasını/kopyalarını işe almanız, şirketinizi ileri taşımak konusunda sizi zora sokacaktır.
Farkında olmadan gelişen bazı önyargılarınız nedeniyle, tıpkı sizin gibi görünen, sizinle aynı becerilere sahip insanları, sizi tamamlamaları için işe alabilirsiniz. Bunun tamamlayıcı hiçbir yanı yoktur. Bu yüzden sahip olduğunuz becerileri gerçekten tamamlayabilecek ve size benzemeyen insanlarla çalışmayı düşünmelisiniz.
Personel Alımı Yaparken Dikkat Edilmesi Gereken Diğer Bazı Konular;
İş tanımınızı doğru bir biçimde yazdınız mı?
İş tanımınızı yazarken seçtiğiniz kelimeler doğru mu? Mesela, “hırslı, arzulu, her türlü çalışma şartlarına ayak uydurabilecek” gibi nitelemeler, kadın adaylar tarafından yanlış algılanabilir.
Yeterince geniş bir perspektif sunuyor musunuz?
Bazı pozisyonlara personel alımı yaparken tecrübe ve eski iş deneyimleri önemlidir. Fakat bazen olağandışı geçmişe sahip kişiler, eleman alımı yapacağınız pozisyona farklı bakış açıları getirebilir. Bunu da göz önünde bulundurmalısınız. “Şu pozisyonda, şu kadar süre çalışmış” diye verdiğiniz iş ilanı, her pozisyon için uygun olmayabilir.
Adaylarla yüz yüze görüşmeden önce bir telefon görüşmesi yapın. Bu şekilde, ilk izlenimlerin görünüşlerinden çok cevaplarının içeriğine dayanması daha olasıdır. Bu, önyargılarınızı ortadan kaldıracaktır. Sadece dış görünüşünden dolayı işe almayı düşünmeyeceğiniz birisini işe almaya, daha telefonla görüşürken karar verebilirsiniz. Tabi siz yine de yukarıdaki bütün önerileri dikkate alın.
Küçük Bazı Görevler Verin
Personel alımı yaparken görüştüğünüz herkes için muhtemelen kendinize şu soruyu soruyorsunuz;
“Bu adamla/kadınla çalışmak acaba nasıl olurdu?”
Bu soruyu kendinize sormak yerine cevabını görmeye ne dersiniz? Zaten mülakatların amacı da bunu anlayabilmek değil midir? Bu sorunun cevabını bulmanın aslında basit bir yolu var;
Görüştüğünüz adaylara, evde tamamlamaları için küçük bir görev vererek nasıl çalıştıklarını görebilirsiniz. Vereceğiniz bu görev, gerçekten de o anda üzerinde çalıştığınız bir projeyle ilgili olursa, çok daha güzel fikirler edinebilirsiniz.
Bunu yaparak, sadece ortaya çıkaracakları işleri görmekle kalmayacak, aynı zamanda iş başvurusunda bulunurken şirketinizde çalışmak konusunda ne kadar ciddi ve kararlı olduklarını da öğrenebileceksiniz. Ortaya koydukları işler, bakış açıları, düşünme tarzları, sektöre olan hakimiyetleri, özetle potansiyelleri hakkında size çok ciddi ipuçları da verecek. Ayrıca bu örnek çalışmayla, o kişinin nasıl düşündüğünü ve iletişim kurduğunu da görebilirsiniz.
Personel alımı yaparken size her zaman tecrübeli kimseler başvurmayacak. Kimi zaman yeni mezun olmuş gençlerle de mülakatlar yapacaksınız. Şahsi düşüncem, bazı çok kritik ve tecrübe isteyen pozisyonlar dışında gençlere şans vermeniz, şirketinizi dinamik tutmanız konusunda güzel olabilir. Bu nedenle yeni mezun, 23-24 yaşındaki gençlere, iş tecrübesi sorulmasını komik buluyorum. Bu yaştaki biri, eğer siz şans vermezseniz nasıl tecrübe kazanabilir ki?
Bu tür genç ve tecrübesiz adaylara, yazılı olarak yanıtlamaları için şu soruları sorabilirsiniz;
İşteki ilk 100 gününüzde nasıl bir başarı kazanmayı planlıyorsunuz?
Kendinizi 500 kelimeyle nasıl tanımlarsınız?
İşe girmeyi istediğiniz pozisyonda uygulanabilecek belirli bir strateji için bir teklifte bulunun.
Adaylarınıza verdiğiniz bu görevler için son teslim tarihini siz belirlemeyin. Kendilerinin belirlemelerine izin verin. Bu, onların iş ahlakını ve zamanlarını ne kadar iyi yönettiklerini belirlemenize olanak tanır.
Adaylardan kendi son tarihlerini belirlemelerini isteyip, ne kadar zamanda nasıl bir performans ortaya koyduklarını izleyebilirsiniz. Adayların davranışlarını test etmenin güzel bir yolu da budur; Zamanında mı yapıyorlar yoksa geç kaldıkları için mazeret mi üretiyorlar? Kendi verdikleri tarihe kendileri riayet ediyorlar mı?
İçgüdülerinize Güvenin
Bir aday hakkında şüpheleriniz varsa, bunun nedenlerini anlamaya çalışın. Mülakat sürecini tamamladıktan ve yukarıdaki önerilerin çoğuna uyduktan sonra bir karar vermeniz gerekir. Görüşmeler sırasında sizi şüpheye düşürecek tavırlarda bulunan kimseleri işe alırsanız, endişelerinizde haklı çıkma olasılığınız çok yüksektir.
Önemli ve kritik pozisyonlara eleman alımı yapmak gerçekten zordur ve dengeli bir strateji yürütmeyi gerektirir. Boştaki pozisyonu hızlı bir şekilde doldurmak için bazen kendinizi baskı altında hissedebilirsiniz. Belki işlerinizin bir an önce tamamlanması gerekiyor veya işler aksıyor. Bu hissiyatla hareket ederek ilk tanıştığınız adaylardan birini işe almak isteyebilirsiniz. Öte yandan, mükemmel adayı bulmak için sonsuza kadar görüşmeler yapmanız da imkansızdır.
Son olarak;
Sıraladığım bütün bu stratejileri uyguladığınızı varsaysam da; bir noktadan sonra boştaki pozisyona doğru elemanı almak biraz zar atmaya benzer. Hiç kimse işe alma konusunda mükemmel ve hatasız değildir. Fakat eleman alımı yaparken bu yöntemleri uygulamanız, hata yapma olasılığınızı en aza indirgeyecektir.
Konuyla ilgili ayrıca, “İyi Bir Özgeçmiş (CV) Nasıl Hazırlanır?” başlıklı yazıma da bakmak isteyebilirsiniz.
Kişisel Gelişim Uzmanı Ercüment Eşsiz
Instagram; @nostaljihabernet
İlk yorum yapan olun